1 Aylık Bebek: Minik Bir Dünyanın Büyük Maceraları
Hayatımıza bir bebek katıldığında, sadece yeni bir üye değil, yepyeni bir dünya gelir. Her şeyin merkezinde artık o minik varlık vardır ve onunla birlikte bir sürü ilk yaşanır. Bizim için de ilk ay, keşifler ve sürprizlerle dolu bir yolculuktu. Zorlandık, güldük, öğrendik. İşte bu sürecin unutulmaz anları…
Başlangıçta Her Şey Yeniydi
Doğum yaptığım ilk gün, emzirmeyi düşündüğüm kadar kolay olmayacağını anladım. Hastanede çocuk servisinde çalışırken yeri geldiğinde annelere emzirme eğitimini bizzat vermeme rağmen kolay değildi. Göğüs ucum olmadığı için bebeğim ememedi ve silikon uç kullanmak zorunda kaldım. Ama bu da çözüm olmadı; ilk haftalarda ciddi göğüs ucu yaralarım oldu ve emzirmek benim için neredeyse imkansız hale geldi. Sütümü sağıp vermek zorundaydım, bu da fiziksel olarak yorucu olduğu kadar duygusal anlamda da zorlayıcıydı. Ama öyle bir hale gelmişti ki, sağamıyordum bile. Zar zor sağdığım bir kaç CC sütümle hayata başladı yavrum. Yeteri kadar sütüm vardı, göğüslerim doluydu ama yaralardan dolayı süt gelmiyordu. Mastitin eşiğinden döndüm.
Geceleri pompa başında otururken, eşim arada “Sen süt fabrikası gibi çalışıyorsun” diyerek espri yapardı. O an gülmesem de, şimdi dönüp bakınca bu süreç bile bizim hikayemizin parçasıydı. Her sağdığım damla süt, bebeğimi beslemenin bir yolu olduğu için değerliydi.
Alt Değiştirirken Dikkat!
Bebeğim kız ama altını değiştirirken erkek bebeklerin o meşhur sürprizlerinden çokça yaşadık! Bezi açtığımız an “hazır ol” moduna geçmek gerekiyordu. İlk birkaç defa hazırlıksız yakalandım ve çamaşır makinesiyle aramızda duygusal bir bağ oluştu diyebilirim. Sonradan öğrendik ki, bez değiştirme zamanı aslında bebeğimizin “Nasıl şaşırtırım?” dediği bir eğlenceye dönüşmüş. Hem çok gülüyorduk hem de bi miktar söyleniyorduk. Bi süre sonra acele edebilmeyi öğrendik.
Uyku Nedir?
Uykusuzluk… Anne babalığın ilk hediyesi. Her ne kadar mesleğimiz gereği uykusuzluğa alışkın olsak da zorlanıyordum. Hiç uyumamak koymuyorduama sütüm için uyumam gerekti ve uyu, uyan, uyu,uyan döngüsünün hızı beni yordu. Bebeğimiz gündüz-gece ayrımı yapmadan uyuyup uyanıyordu. Biz eşimle nöbetleşe uyuma düzeni kurmaya çalışırken, salonun koltuğunda birimiz uyuyakalmış halde diğerimizi pışpışlarken buluyorduk. Ama onun uyurken çıkardığı o minik nefes seslerini dinlemek, tüm yorgunluğumuzu unutturuyordu. Bazen ufak ufak mıkırdanırdı, parmağımı eline verirdim, yanağımı yanağına koyardım, hemen sakinleşirdi. İşte, anne oldum!
Gaz Krizleri ve Küçük Zaferler
Bir bebek, bu kadar küçük olup nasıl bu kadar gaz üretebilir? İşte bebeklerle ilgili hayatın çözülmeyen sırlarından biri. Neyse ki bizimkisi aşırı gazlı bir bebek değildi, ama gerektiği kadar gazı vardı! Onun bir “pırt” sesiyle rahatladığını görmek, eşimle “Başardık!” diye sevinmemize neden oluyordu. Bir keresinde bu sesi duyduğunda kedimiz Bıyık’ın surat ifadesi o kadar komikti ki, hala hatırlayıp gülüyoruz.
İlk Gülücük ve Kısacık Dikkat Anları
Bir gece, uykusuz bir şekilde onu uyuturken yüzünde küçük bir gülümseme gördüm. “İşte bu!” dedim.Aslında bu bi refleksti… Ama olsun, o minicik gülüş, dünyalara bedeldi.
• 1. ayda bebekler genelde çok kısa süreli bir yere veya yüze odaklanabiliyor. Bebeğimizin ara ara gözlerime baktığını hissettiğimde tarifsiz bir mutluluk yaşadım. Bu belki de benim bir “ilk bağ kurma” hissimdi. Ama gerçek göz teması için sabretmemiz gerektiğini biliyorduk.
Evde Yepyeni Bir Düzen
Artık her köşe bebek eşyalarıyla doluydu. Mutfakta süt sağma pompalarının parçaları, biberonlar, salonda oyuncaklar ve bezler… Bir sabah eşim biberon temizleme aparatını kahvaltı masasında bulunca, “Bu evde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” dedi. Ama bu düzensizlik bile güzeldi; çünkü her şey, aile olmanın birer yansımasıydı.
Sonuç olarak, ilk ayımız, sevgiyle örülü bir alışma süreciydi. Evet, zorlandığımız anlar oldu. Ama her zorluk, her kahkaha, her uykusuz gece ve her mutluluk, bu hikayenin bir parçasıydı. Şimdi dönüp baktığımda, bir şey çok net: Bu yolculuk her anıyla çok kıymetliydi.
♥️♥️
Yorumlar
Yorum Gönder